15 Temmuz Direnişi ve Davası Sulandırılmamalıdır

İnsan Hakları ve Mazlumlarla Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Ankara Şubesi, 15 Temmuz darbe girişimi davasının görüldüğü , Sincan Cezaevi Kampüsü önünde bir basın açıklaması yaparak darbecileri ve destekçilerini kınadı, davaların ivedi bir şekilde sonuçlandırılmasını istedi.

Mazlumder Ankara Şubesi adına Ali Dalaz’ın yaptığı açıklamada Fetö’nün bugüne kadar yaptıkları ve kumpasları hatırlatıldı. Açıklamanın tam metni şöyle:

 

MAZLUMDER Ankara Şube : 15 Temmuz Direnişi ve Davası Sulandırılmamalıdır

 

Türkiye İnsan hakları karnesi zayıf olan bir ülkedir.

Bunun baş aktörü, kuruluşundan beri Anadolu insanının üzerinde demoklesin kılıcı gibi duran ceberrut devlet anlayışı ve bu durumdan kendisine görev çıkartan çetelerdir.

İttihat terakki’den başlayıp Fetö’ye kadar, kendisini bu ülkenin asıl sahibi zannedip, diğer vatandaşları ötekileştiren, hiçe sayan, onların haklarını gasp eden, onlara yaşam hakkı tanımayan, iftira ve kumpaslarla ayakta kalan bu yapılar günümüze kadar varlıklarını sürdürdüler ve insan hakları ihlallerinin baş aktörü oldular.

Ellerindeki yayın organları ile masum insanları hedef gösterip; emniyetteki yandaş ekiplerinin işkence ve kumpasları ile  gözaltına aldıklarını ve yargıdaki elamanları ile sözde adalet dağıttıklarını unutmadık!

Haziran 1994 Zaman gazetesi’nde;  Sevgi Engin’in evine polisler eşliğinde yapılan baskında; adı geçen hanımefendiye komin hayatı yaşadığı gibi iğrenç iftiralar atılmış ve bu yönde yayınlar yapılarak; evine çeşitli iğrenç materyaller bırakılarak,algı oluşturulmaya ve kumpas kurulmaya çalışıldığını unutmadık!

Rahmetli Abdulhamit  Turgut’a yapılan iftira ve işkenceler ise hala dün gibi hafızalarımızdadır.

Tevhid Selam  - Umut Davası Sanıklarına yapılan kumpaslar ise hafızımızdaki en taze olaydır..

Uydurma örgütlerle Selam gazetesi yöneticilerine yönelik baskılar ve gözaltıları, işkenceleri unutmadık.

Ve o davaya bakan kimi hakim ve savcıların şimdiler de  Fetö’den tutuklu olmaları ; bu davayı başlatanların nasıl bir kumpas ve algı operasyon’unun içerisinde olduklarının delilidir.

Aynı davada  birçok masum insanın senelerce suçsuz bir şekilde  hapislerde yattığını,   gazeteci – yazar Uğur Mumcu’nun katilinin(!) , Uğur Mumcu’nun katledildiği gün düğünü olduğu,  kamera ve davetiye baskıları ile ispatlanmış diğer bir gazeteci Abdulhamit Çelik’e yıkılmaya çalışılması ve zaman gazetesinde günlerce yayın yapılması, bu yapının şimdiye kadar nasıl da bir şer örgütü olduğunun delilidir.

Uydurma örgütlerle ; yıllardır bu ülkenin Başbakanını, Bakanlarını,  Milletvekillerini, Gazetecilerini, STK yöneticilerini  ve üyelerini,  toplumun her kesiminden insanın telefonlarını  dinlemişler  ve onların mahremiyetlerini hiçe saymışlardır.

KPSS sorularının çalınarak kendi yandaşlarına verilmesi ve yandaşlarının devlet dairelerine yerleştirilmesi de ayrı bir skandallarıdır.

Saymakla bitiremeyeceğimiz insan hakları ihlalleri zinciri bu örgütü 15 temmuz olayına getirmiştir.

Kadın erkek çocuk demeden, halkın üzerine bombalar ve ağır silahlarla saldırabilecek kadar gözü dönen bu şer örgüt, tarih sayfalarına kara bir leke olarak geçmiştir.

15 Temmuz Türkiye tarihinin en kanlı, en zalim ve insan hakları açısından en karanlık bir gecesidir..

15 Temmuz darbe girişiminin arkasında  ABD, Nato ve Avrupa vardır.

Bu gece Anadolu insanının temel hakları elinden alınmaya çalışılmış fakat, yiğit anadolu insanının şanlı direnişi sayesinde darbe püskürtülmüş, darbeciler açığa alınarak kirli emelleri kursaklarında bırakılmıştır.

250 kişinin hayatını kaybettiği darbe girişimi, yediden yetmişe halkımızın insanlığa örnek direnişi ve karşı koymasıyla başarısızlığa uğratılmıştır. 

15 Temmuz gecesi  meydanlarda olanların, bugün de meydanlarda olduklarını görüyoruz.

Şunu dünya müstekbirleri ve yerli işbirlikçileri sakın unutmasın ki ; her zaman direneceğiz ve yapılanları unutturmayacağız...

 

Değerli Basın Mensupları;

Şimdi bu darbecilerin hesap verme vakti geldi.

Darbecilerden yaptıklarının hesabı tek tek sorulmalı ve cezaları bir an evvel verilmelidir.

Allahu Teala’nın  “Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahitler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah'a karsı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden haberdardır (Maide -8) ayeti ve merhum Alia İzzet Begoviç’in “Düşmanlara karşı tek bir borcumuz var; o da Adalet” sözü  bizlerin temel düsturu olmalı ve adaletten kesinlikle vazgeçmemeliyiz.

 

Mazlumder olarak, adli mercilerden talebimiz bu dava ile ilgili hükmün daha fazla uzatılmadan adil bir şekilde verilmesi ve gerekli cezanın ivedilikle kesilmesidir.

Mazlumder olarak bu davanın takipçisi olacağız. Darbecilerin hakettikleri bir şekilde cezalandırılması gerektiğinin altını çiziyoruz.

 

MAZLUMDER Ankara Şubesi

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2017-08-04
Okunma Sayısı : 1243
Şube ve Temsilcilerimiz
ankara
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - Mazlumder / Ankara Şubesi
Adres: Kocatepe mah. İnkılap sokak 31/8 Kızılay Çankaya/ ANKARA
E-posta: ankaramazlumder[a]gmail.com | Telefon: 0312 419 30 40 | Faks:

Ziyaretçi Sayımız : 4643507