MAZLUMDER Ankara Şubesi olarak Suriyeli sığınmacıların yoğun bir şekilde yaşadığı Siteler bölgesinde, Altındağ Belediyesi’nin planladığı kentsel dönüşüm amaçlı yıkım çalışmalarını başından beri takip etmekteyiz. Bu takipler doğrultusunda 11 Ağustos 2015 tarihinde dernek yöneticilerimiz ve gönüllülerimizden oluşan bir ekiple saha incelemesi yapmak amaçlı bölgeye gitmiş ve bölgede ikamet etmeye devam eden ailelerle ve Ankara Yardım ve Dayanışma Platformu (AYDAP) ile görüşmüş bulunmaktayız.
Gerçekleştirdiğimiz bu görüşmelere ve gözlemlerimize göre; yıkımların yapıldığı Önder ve Hacılar Mahallelerindeki binaların çoğunun yıkımı tamamlanmıştır. Yıkılmayan binaların da tamamına yakını elektrik ve su kesintisi nedeniyle oturanlar tarafından boşaltılmıştır. Ancak henüz taşınamadığı için bölgede ikamet etmeye devam eden aileler bulunmaktadır. Yaptığımız görüşmelerde, henüz taşınamayan bu aileler, belediyenin kendilerine vadettiği taşınma bedelini ödemediğini dile getirmişlerdir. Ayrıca iş, okul ve akrabalarının bölgede olmaları sebebiyle başka mahallelere taşınmak istemeyen aileler ise bölgedeki kiraların iki-üç katına çıkmasından dolayı farklı semtlere zorunlu göç etmek durumunda kalmışlardır. Bu da hem çocukların eğitimi için, hem ailede çalışanların işlerine gidip gelmeleri konusunda belli başlı sıkıntılar doğurmaktadır. Bunlar dışında bölgede evleri yıkılan ailelerin bir kısmı da uygun bütçede ev bulamadıkları için, Suriyeli yakın akrabalarının yanında yaşamaktadır. Bölgeden aldığımız bilgiye göre bazı aileler ise Suriye topraklarına geri dönmüşlerdir.
Bölgeden çeşitli sebeplerle göç edememiş aileler, evlerinde elektrik ve su ihtiyaçlarını karşılayamamalarına rağmen uygun ev bulamamaları nedeniyle yıkım yapılan bölgede ikamet etmektedir. Evlerin boşaltılmasıyla beraber bölgedeki nüfusun azalmasının güvenlik açığı oluşturarak Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırılara imkan tanıdığını gözlemlemiş bulunmaktayız. Yaptığımız tespitlere göre, göç edememiş olan aileler başta hırsızlık olmak üzere ciddi güvenlik temelli hak ihlallerine maruz kalmaktadır. Sığınmacılar, resmi güvenlik görevlilerinin çağrılarına cevap vermediğini ifade ederek kendi güvenliklerini kendileri sağlamaya çalışmaktadır.
MAZLUMDER insan hakları izleme heyeti olarak yaptığımız görüşme sırasında, yıkılan evlerden çıkarttıkları hurdaları satmak isteyen bir grup Türkiyeli gencin görüşme yaptığımız bir aile mensubuna kendi evinin önünde, eş ve çocukları hazırken sopalarla ve taşlarla saldırdığına ve araya girmemize rağmen saldırıya uğrayan kişiye zarar verdiğine şahit olmuş durumdayız. Hakkında yıkım kararı alınan bu evlerden hurda malzeme toplamak isteyen kişilerin henüz bölgeyi terk edememiş olan Suriyeli sığınmacılar için ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Bölgede yer alan Öner Camii’nin kapılarının da sökülerek çalınmaya çalışılmış olması bu durumu tekrar göstermektedir. Bu bakımdan, devletin bölgede güvenliği sağlamasının zaruri bir öncelik olduğunu vurguluyoruz.
Artan talep nedeniyle, ev sahiplerinin kiraları iki üç katına çıkarmış olmaları ya da Suriyeli olmaları gerekçesiyle evleri yıkılan kişilere ev kiralamak istememeleri sebebiyle, farklı semtlere göç eden Suriyeli sığınmacılarılar ev bulduklarında da çeşitli sıkıntılarla karşılaşmaktadırlar. Altındağ Belediyesi’nin ailelere yaşayabilecekleri bir yer tahsis etmeden yıkımları hızlı bir şekilde başlatması, farklı semtlere göç etmek zorunda kalan ailelerin çocuklarının eğitimi konusunda mağduriyetlere yol açmıştır. Bölgede Suriyeliler için mevcut bulunan okullara, farklı semt ve mahallelerden ulaşımın zor olmasından dolayı bölgeyi terk etmek durumunda kalan ailelerin çocukları eğitimlerine devam edemeyeceklerdir. Bu bakımdan, yıkımları gerçekleştirerek kurulu düzeni bozan Altındağ Belediyesi’nin bu çocukların eğitim olanaklarına kavuşturulması yönünde inisiyatif kullanmasının ahlaki bir ödev olduğunu düşünmekteyiz.
Kendilerine ev bulamayıp, Suriyeli akrabalarının yanında kalan ailelerin ise yaşam koşulları güçleşmektedir. Bu koşullarda hayatlarını devam ettiren bu aileler kendi bütçelerine uygun bir ev buldukları anda taşınacaklarını dile getirmektedirler.
Artan kiralardan dolayı ödeme güçlüğü çeken veya geçimlerini sağlayabilecekleri bir iş imkanı bulamayan bazı aileler ise, görüşmeler esnasında tarafımıza ifade edildiği kadarıyla “Ankara’da dilencilik etmektense, Suriye’de ölmenin daha onurlu olduğu” fikriyle Suriye’ye geri dönmüşlerdir.
MAZLUMDER olarak;
Altındağ Belediyesi ve devlet yetkilileri, bölgede acil bir güvenlik önlemi almalı, yıkımın gerçekleştirileceği bölgede halen kalmaya devam eden Suriyeli sığınmacıların can ve mal güvenliğini sağlamalıdır. Bölgede yaşanan bu ihlalleri önlemeli, bölge halkının barış ve kardeşlik içinde yaşayabilmesi için geniş çapta önlemler almalı, çeşitli sosyal projelerle kardeşlik ve huzuru inşa etmelidir.
Belediye yetkilileri şehrin estetik olarak daha güzel olması için verdiği önemi yapılan yıkımlar sebebiyle eğitim olanakları ellerinden alınan Suriyeli sığınmacı çocukların eğitimi için de göstermelidir. Bu bağlamda Belediye yetkilileri, farklı bölgelere göç etmek durumunda kalan Suriyeli sığınmacı çocukların eğitimlerinin devamı için, göç eden ailelerin yoğunlaştığı yerlerde yeni eğitim kurumları açılması ve bu ailelere ücretsiz okul servis imkanlarının sağlanması dahil çeşitli olasılıklar sunmak durumundadır.
Suriyeli sığınmacıların bir düzen kurdukları Siteler bölgesindeki yaşamlarına saygı gösterilmesinin insan hakları ve mülteci haklarının zorunlu bir uzanımı olduğunu belirtiyoruz. Gerçekçi ve çözüme odaklı önlemler alınmadığı müddetçe, çok çeşitli hak ihlalleri ve mağduriyetlere sebep olan bu yıkıma benzeri bir yıkım kararının alınmaması gerektiğini vurguluyoruz.
MAZLUMDER İnsan Hakları İzleme Heyeti adına