MAZLUMDER 28 Şubat mağdurlarına ve cezaevinde yatan mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi ve tekrar adil bir şekilde yargılanması için Türkiye’nin çeşitli noktalarında basın açıklamaları düzenledi.
Ankara Şubesi de dernek binasında basın toplantısı düzenledi.
Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dalaz’ın açış konuşmasıyla başlayan basın açıklamasında 28 Şubat mağdurlarından Şehmuz Alpsoy’un eşi Suat Alpsoy, Hizb-ut Tahrir üyesi hükümlü Murat Savaş’ın kardeşi Gökhan Savaş ve Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Numan Günay birer konuşma yaptılar.
19 yıldır cezaevinde yatan ağır hasta Şehmuz Alpsoy’un eşi Suat Alpsoy, eşinin durumunu dile getirdikten sonra yeniden yargılanma talep etti. “28 Şubat mağdurlarının bir rahip kadar, bir gazeteci kadar, bir 28 Şubat’ı yapan Paşalar kadar değeri yok mudur ki onlara tanınan haklar mütedeyyin insanlara tanınmıyor maalesef…” diyen Suat Alpsoy, eşine cezaevinde 1,5 yıldır refakatçi olarak baktığını ifade etti. Epilepsi hastası bir çocuğunun da olduğunu dile getiren ve Cumhurbaşkanı’na seslenen Alpsoy, adil yargılama talep ederek; “Eğer eşlerimiz suçlu iseler cezalarını çeksinler ve ama suçsuz iseler derhal serbest bırakılsınlar” dedi.
Hizb-ut Tahrirli Murat Savaş’ın kardeşi Gökhan Savaş ise yaptığı konuşmada, Savaş ailesinin içinde bulunduğu sıkıntıları ve Murat Savaş hakkında açılan davaların hukuki sürece değindi.
“FETÖ” üyesi olmakla suçlanan hâkimler tarafından Murat Savaş’a Hizb-ut Tahrir'e üye olmaktan 7,5 yıl ceza verildiğini ifade eden Gökhan Savaş, “kapatılan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bizim hakkımızda verdiği kumpas cezaları, “hukuk rezaleti” denecek şekilde Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından da 2017 yılı sonunda onaylandı.” dedi.
“Bütün bunlar, Adalet’in bizlere hiç uğramadığını gösteriyor. Bizlere acınmasını, lütufta bulunulmasını istemiyoruz.” diyen Savaş, MAZLUMDER’e de duyarlılığından ötürü teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Özgür-Der Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Numan Günay da bir konuşma yaptı. Ergenekoncuların FETÖ mağduru oldukları iddiasıyla salıverilmelerinden hareketle mütedeyyin Müslümanların da aynı sürece muhatap olmalarının gerektiğini ifade etti. Günay, yeni Adalet Bakanı’nı da bu konuda tutarlı olmaya çağırdı.
Mazlumder adına Yönetim kurulu üyesi Ali Dalaz basın açıklaması metnini okudu.
Metnin tamamı şöyle:
CEZAEVLERİNDE DEVAM EDEN ZULMÜYLE
28 ŞUBAT BİTSİN ARTIK!
Cezaevleri söz konusu olduğu zaman, 28 Şubat zulmünün en ağır ve vahşi şekliyle devam ettiği hepimizin malumudur. Malumun ilanı için defalarca çeşitli meydanlarda, adliye ve cezaevi önlerinde, dernek binamızda, kapalı salonlarda toplandık ve toplanmaya devam ediyoruz. Her seferinde “Yeter Artık, Bu Zulüm Bitsin” dememize rağmen maalesef birileri için yetmemiş olacak ki bu zulüm devam ediyor.
90’lı yıllardan bugüne Türkiye ve dünyada çok şey değişmiş, rejimler yıkılıp rejimler kurulmuş, devrimler ve halk hareketleri yaşanmış, işgaller ve darbelerle toplumlarımız baskılanmaya ve son yaşadığımız darbe girişimi ile 28 Şubat tekrar hortlatılmaya çalışılmıştır. Bütün bu değişimler karşısında değişmeyen bir zulüm olarak yargıdan kaynaklanan zulümler devam etmiştir.
28 Şubat’ın brifingli yargısı ile yerini bıraktığı paralel yargı süreçlerinde her ideolojiden binlerce insan sanık sandalyesine oturtulmuştur. Bu insanlar torba dosyalara dahil edilerek haberdar bile olmadıkları sözde eylemlerin sözde failleri yapılarak devletin faili meçhul sicili temizlenmeye çalışılmış ve tıkıldıkları cezaevlerinde unutulmaya terk edilmişlerdir.
Bu zulme, ‘Dur!’ demek için konuştuk, konuşacağız; haykırdık , haykıracağız…
28 Şubat’ın brifingli yargısının ve bu yargının tahkim ettiği zemine basarak büyüyen paralel yargının hukuksuz kararları ile devlete karşı suç işlediği iddiası ile 20 yılı aşkın süredir cezaevlerinde tutulan 28 Şubat Mahpusları kimseden af talebinde bulunmuyor. Onlar gayrimeşru mahkeme kararlarıyla tıkıldıkları cezaevlerinden derhal tahliye ve yeniden yargılanmak istiyorlar.
Örneğin bugün konuğumuz olan Suat Alpsoy’un Eşi Şehmuz Alpsoy Ağır Hasta Olmasına rağmen tedavisinin dışarıda tam teşekküllü bir hastanede yapılamaması ve ailesinin de hasta ile yakinen ilgilenememesi, cezaevi koşullarında ölüme terk edilmesi Vicdan sahibi herkesi rahatsız etmekte ve bu zulmün sona ermesini istemektedirler
Defalarca vurguladığımız üzere kendilerini tutuklayanlar, tutuklu hale geldiği halde af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan bu insanların ve ailelerinin hak taleplerine kulak vermek ve gereğini yerine getirmek, açıktır ki başta Yargı, İktidar ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir.
28 Şubat mahpsularının Kurban Bayramını aileleriyle birlikte geçirmelerini bekliyoruz. Bunun için herkes bahaneleri ve korkuları bir tarafa bırakarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
MAZLUMDER olarak,
Brifingli yargılamaların kötü mirasını devralan mevcut mahkemeleri, iş yoğunluğu bahanesini bir tarafa bırakarak, gerekirse gecelerini gündüzlerine katarak bu sorunu çözmeye davet ediyoruz.
28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat’ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını talep ediyoruz.
28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla sunulur.
MAZLUMDER ANKARA ŞUBESİ