Roboski'nin Ankara'nın dehlizlerinde kaybolmasına müsade etmeyeceğiz!

Roboski'nin Ankara'nın dehlizlerinde kaybolmasına müsade etmeyeceğiz!

MAZLUMDER Ankara Şubesi tarafından 28 Aralık 2011 yılında gerçekleştirilen Roboski Katliamı'nı tel'in etmek ve Roboskililerle dayanışmak için yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.

MAZLUMDER Ankara Şubesi tarafından 28 Aralık 2011 yılında gerçekleştirilen Roboski Katliamı'nı tel'in etmek ve Roboskililerle dayanışmak için Kocatepe Camii Avlusu'ndan Yüksel Caddesi'nde yer alan İnsan Hakları Anıtı önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirildi. Dernek üyeleri tarafından İnsan Hakları Anıtı önünde Kürtçe ve Türkçe okunan basın açıklamasında, "‘Küfür devam eder, ama zulüm devam etmez’’ diyerek, Roboskililerin yaşadığı zulmün er geç cezasız kalmayacağını, yürüttükleri adalet mücadelesinin sahibi, şahidi ve destekçisi olduğumuzu ifade ediyoruz." cümlelerine yer verildi.

Kocatepe Camii Avlusu'ndan Yüksel Caddesi'ne kadar gerçekleştirilen yürüyüşte "Annelerin Öfkesi Katilleri Boğacak", "Hesabını Sormazsak Elimiz, Susarsak Dilimiz, Unutursak Kalbimiz Kurusun", "Bi Şev Bi Roj Emê Bejin Roboski", "Roboski'yi Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız", "Her Yer Roboski, Her Yer Katliam" şeklinde sloganlar atılırken, "4 yıl, 48 ay, 1461 gün oldu, Roboski'de Vur Emrini Kim Verdi", Roboski Ankara'nın Karanlık Dehlizlerinde Kaybolmasın, Failler Yargılansın!" şeklinde pankartlar açıldı.

Grup yürüyüş sırasında aralarında "Adalet Yerini Bulana Dek, Yatıp Kalkıp Roboski Diyeceğiz", Ger Em Ji Bîr Bikin, Bila Dilê Me Hişk Bibe", "Türkiye İsrailleşmesin Sorumlular Hesap Versin", "Ümmetin Yolu Roboski'den Geçer", "Unutursak Kalbimiz Kurusun", "Rêya Ûmmetê ji Robokiyê Derbas Dibe" bulunan dövizler taşıdı.
 



Ankara'nın merkezi Kızılay'da gerçekleştirilen eylemde MAZLUMDER üyeleri uzun süre Karanfil Sokak'ta sloganlar atarak beklerken, İnsan Hakları Anıtı önünde grup adına Kürtçe açıklamayı MAZLUMDER Ankara Şubesi yönetim kurulu üyelerinden Adem Kılıç, Türkçe basın açıklamasını ise yönetim kurulu üyesi Sacide Uras okudu.

Açıklamada katliamdan beri Roboskililerin tüm gecelerinin uzun keder ve ızdırablar içerdiği belirtilirken, "Katliamın ardından hesabının verilmesi bir yana, Roboskililer aynı korkuyu yaşamaya devam etti." ifadelerine yer verdi. Uras ve Kılıç tarafından okunan açıklamada, "Katliamın üzerinden tam 4 yıl, yani 1461 gün geçmesine rağmen, sorumluların halen bulunmamış, adaletin halen tecelli etmemiş olması, bize bu katliamın Ankara’nın karanlık dehlizlerinde unutulmaya terk edildiğini göstermektedir." cümlelerini kullandı. 
Bir daha asla bu tarz katliamlara girişilmemesi için yapılması gerekenin katliama sebep olanların devlet tarafından adalet önünde yargılanması olduğunun vurgulandığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:



-4 yıldan beridir ‘‘katır sırtında taşınan ölüleri unutursak kalbimiz kurusun’’ diyerek verdiğimiz sözün gereği olarak, 1461 gündür ‘‘Roboski’ye Adalet!’’ diyerek,  Roboskili ailelerin yaşadığı acıların ortağı olduğumuzu belirtiyoruz.
-''Küfür devam eder, ama zulüm devam etmez’’ diyerek, Roboskililerin yaşadığı  zulmün er geç cezasız kalmayacağını, yürüttükleri adalet mücadelesinin sahibi, şahidi ve destekçisi olduğumuzu ifade ediyoruz.
-Eğer adalet bu dünyada tecelli etmese bile, şahitliğimizi adl-i ilahi önünde, makeme-i kübrada, adalet-i mutlakanın tecellisi için yapacağımıza Roboskililere ve kamuoyuna söz veriyoruz.

Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!

 

Basın açıklamasının Türkçe tam metni şu şekildedir:

Adalet yerini buluncaya dek, ‘Unutursak kalbimiz kurusun!’ demeye devam edeceğiz!

28 Aralık 2011 tarihinde, Roboskililer hayatlarının en uzun, en karanlık ve en dehşetli gecesini yaşadılar. O günden bu güne, tüm geceler Roboskililer için uzun, keder ve ıstırap dolu olmaya devam etmektedir.

Yaşamış oldukları hayat koşulları, adeta kaderleri haline gelmiş kronik yoksulluğa çare olarak, tek geçim kaynakları, ‘yapay bir sınır’ın ötesindeki akrabaları ile alışveriş olan Roboskililer, bundan tam 1461 gün önce, bir katliama maruz kaldılar.

19’u henüz ömrünün baharında olmak üzere, tam 34 can, baba, evlat, eş, kardeş, sevgili yitirdiler. Ceset parçaları bembeyaz karları kapladı; haykırışları dağları, vadileri doldurdu. Analar, oğulları için ‘evladımı ayaklarından tanıdım’ dedi. Gencecik kızların çeyizleri sandıklarında, yürekleri ise hep buruk kaldı. Roboskililerin tek teselli kaynağı, evlatlarının arkasında kalan hatıralar, üzerinde gözyaşı döktükleri mezarlar oldu.

Roboskililerin yaşadığı sadece bundan ibaret kalmadı elbet. Hesabının verilmesi bir yana, Roboskililer aynı korkuyu yaşamaya devam etti. Roboskililer, yürüttükleri adalet mücadelesinde siyasi mercilerce hakaretlere uğradılar, tutuklandılar, adaletin peşinde koşarken çeşitli cezalarca yargılandılar, defalarca mahkeme ve TBMM’nin kapısına ‘adalet umudu’ ile geldiler; fakat bu taleplerine hiçbir karşılık bulamadılar.

Bu süre içerisinde hazırlanan raporların içeriği ve Askeri Mahkemenin kararından anlaşılıyor ki, ‘adalet’ beklediğimiz bu mekanizmalarca, katliamın üstü örtülmek istendi ve isteniyor. Son olarak dosya hakkında Genelkurmay Askeri Savcılığı takipsizlik kararı vermiş ve dosya çürümeye bırakılmıştır. Diğer yandan, medyaya yansıyan MİT raporlarından anlaşılmaktadır ki, katliamın nasıl işlendiği, emri kimin verdiği, yürütülen adil bir soruşturma sonucunda anlaşılabilir. Katliamın üzerinden tam 4 yıl, yani 1461 gün geçmesine rağmen, sorumluların halen bulunmamış, adaletin halen tecelli etmemiş olması, bize bu katliamın Ankara’nın karanlık dehlizlerinde unutulmaya terk edildiğini göstermektedir. Bu durum, başta Roboskili aileler olmak üzere,  adalet talebinde olan bütün ehli vicdanın vicdanını yaralamaktadır.

Yaralanmış olan adalet duygusunun onarılması ve bu tarz katliamlara bir daha asla girişilmemesi için, elbette yapılması gereken, katliama sebep olanların adalet önünde yargılanmasıdır.

Bizler MAZLUMDER olarak;

  • Roboski katliamının bir parçası olduğu Kürt Sorunu’nun çözümü için,tekrar müzakere masasına dönülmesine çağırıyoruz.
  • Roboski katliamına sebep olan sorumluların, adalet önüne çıkarılarak, yargılanmalarını istiyoruz.
  • 4 yıldan beridir ‘katır sırtında taşınan ölüler, unutursak kalbimiz kurusun’ diyerek verdiğimiz sözün gereği olarak, 1461 gündür ‘‘Roboski’ye Adalet!’’ diyerek, Roboskili ailelerin yaşadığı acıların ortağı olduğumuzu belirtiyoruz.
  • Küfür devam eder, ama zulüm devam etmez!’ diyerek, Roboskililerin yaşadığı zulmün er geç cezasız kalmayacağını, yürüttükleri adalet mücadelesinin sahibi, şahidi ve destekçisi olduğumuzu ifade ediyoruz.
  • Eğer adalet bu dünyada tecelli etmese bile, şahitliğimizi adl-i ilahi önünde, mahkeme-i kübrada, adalet-i mutlakanın tecellisi için yapacağımıza Roboskililere ve kamuoyuna söz veriyoruz.

Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!

MAZLUMDER Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi

Sacide URAS

 

Basın açıklamasının Kürtçe tam metni şu şekildedir:

Heta Edalet Were Tesis Kirin Emê Gotina ‘Ger Em Jibîr Bikin Bila Dilê Me Bibe Kevir!’Bidomînin

Şeva 28’ê Berfanbara 2011’an de, di jiyana Roboskîyîyan de şeva herî tarî, herî dirêj û herî bidehşet bû. Ji wê rojê heta îro, hemû şev ji bo Roboskîyîyan dirêjin, bikeder  û biêş in.

Roboskîyîyên ku ji ber neçarî û xizaniyê, debara xwe bi bazirganiya sînor dikirin, 1461 roj berê ji hêla balafirên şer, yên dewleta ku ‘ew bi xwe jî hemwelatê wê dewletê ne’ ve hatin qetil kirin.

Roboskîyîyan 19’ê wan hê zarok tam 34 can, bav, zarok, hevjîn, bira û evindar winda kirin. Parçeyên laşên wan berfa sipî nixumand, hawarên wan gihiştin çiya û newalan. Dayikan jibo zarên xwe digotin ku, ‘Min kurê xwe ji lingê wî naskir’. Cihêzên qîzên destgirtî di sindoqan de man û ew qîz ji wê rojê ve dilşikestî ne. Tiştên ku ber dilê wan didin, tenê bîranînên li pişt zarên wan mayîn û tirbên ku rondikên xwe li ser dibarînin e.

Helbet tiştên ku hat serê Roboskîyîyan ne tenê ev bûn. Li cihê hesap dayînê, dewlet, ji bo Roboskîyîyan dîsa bû xewnek tirsnak. Di tekoşîna edaletê de Roboskîyî ji hêla desthilatdaran ve hatin tehkîr kirin, hatin girtin û di rêya lêgerîna edaletê de hatin darizandin. Roboskîyî bi dehan caran, bi ‘hêviya edaletê’ hatin li ber deriyê dadgeh û Meclisê. Lê belê, li van deran de rûyê edaletê nedîtin.

Ji raporên MİTê yên di çapemeniyê de derketin tê fêhm kirin ku, di encama lêpirsîneke ‘adil de bersiva pirsen derbarê qetliamê, de yên mîna gelo qetliam çawa çê bû, fermana qetliamê kî da,   bi hêsani dikare derkeve holê.

Lê belê dema em li vê pêvajoyê dinihêrin, em pêşî ji naveroka Rapora Serekantiyê, paşê jî ji Rapora Komisyona Mafê Mirovan ya Meclisê û ji biryara Dadgeha Leşkerî fêhm dikin ku, ev saziyên em li benda sazkirina edaletê ji wan dikin, dixwazin berpirsiyarên vê qetlîamê veşêrin.

Her çiqas 1461 roj, yanî 4 sal li ser vê qetlîamê re derbas bibe jî, hê berpirsiyarên vê qetlîamê derneketine û edalet nehatîye tesîs kirin. Ev yek jî nişan dide ku desthilatdar dixwazin vê qetliamê di dehlîzên Enqerê yên tarî de winda bikin. Ev rewş, di serî de wîcdanên malbatên Roboskîyî û wîcdana kesên xwedî wîcdan birîndar dike.

Ji bo tesis kirina edaletê, û ji bo ku dewlet carek din nekaribe qetlîamek bi vî rengî pêk bîne, helbet tişta ku divê serî de bête kirin, darizandin û ceza kirina berpirsiyarên vê qetliamê ne.

Em li ser navê MAZLUMDER’ê dibêjin ku;

  • Ji bo çareseriya pirsgirêka kurd- ku qetliama Roboskîyê jî parçeyek ji vê pirsgirêkê ye– em serî de, banga dawî anîna rewşa bipevçûn li her du aliyan dikin û dibêjin vegerin li ser maseya mûzakereyê.
  • Em daxwaza darizandin û ceza kirina berpirsiyarên qetliamê dikin.
  • Çar sal e em, bi gotina‘Ger em miriyên li ser pişta hêstiran hatîn kişandin ji bîr bikin, bila dile me bibe kevir’ û dîsa bi gotina ‘ji bo Roboskîyê edalet’ê hevpariya ya xwe, ya li ser êşên malbatên Roboskîyî carek din tînin ziman.
  • ‘Kufr didome lê zilm nadome!’ Em carek din dibêjin ku, zilma li ser Roboskîyîyan jî helbet heta hetayê nadome û bê ceza namîne. Em carek din diqîrin û dibêjin ku, em xwedî, şahid û piştevanê tekoşina edaletê ya Malbatên Roboskîyî ne.
  • Ger di vê cihanê de edalet tecelli neke, em soz didin Roboskîyîyan û raya giştî, ku emê ji bo tecelliya edaleta mutlak, li pêşber edla îlahi, di mehkemeya kûbra de şahidiyê bikin.

Ji bo zaliman her bijî dojeh!

Adem KILIÇ

Endamê Lijneya Rêveber a Mazlumdera Enqerê

                                                 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2015-12-28
Okunma Sayısı : 1478
Şube ve Temsilcilerimiz
ankara
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - Mazlumder / Ankara Şubesi
Adres: Kocatepe mah. İnkılap sokak 31/8 Kızılay Çankaya/ ANKARA
E-posta: ankaramazlumder[a]gmail.com | Telefon: 0312 419 30 40 | Faks:

Ziyaretçi Sayımız : 4203709