Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 247. hafta basın açıklamasına hoş geldiniz. Her hafta yasakların devam ettiğini hak ihlallerinin hız kesmediğini vurgular olmuştuk ama artık bazı şeyler değişmeye başladı.
Türkiye demokratikleşme yolunda ilerlerken artık daha umutluyuz. Fakat bu çabalar karşısında destek olmak bir yana köstek olmanın en iyi örneklerini sunan muhalif çevreler, kendilerini sürekli komik duruma düşürmektedirler. Örnek verecek olursak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 20.10.2010 günü, kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe sayan ve yasama organına emir veren ve tedbir uygulamakla tehdit eden bir basın açıklaması yapmıştır. Başsavcısının söz konusu açıklamasında, dini değerlere dair insan hak ve özgürlüklerinin kullanımına yönelik yaklaşım, modası geçmiş pozitivist/modernist din algısına sahip bir zihnin yaklaşımıdır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, ''Dinsel inanç veya dinsel kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler, hem devrim yasalarını, hem de laiklik ilkesini ilgilendirir. Yükseköğretim kurumlarındaki öğrencilerin giyimlerini düzenlerken türban kullanımına dinsel inanç nedeniyle geçerlilik tanımak, kamu hukuku alanındaki bir düzenlemeyi dinsel esaslara dayandırma suretiyle laiklik ilkesine aykırılık oluşturur'' denildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının söylediği bu sözler laiklik ilkesinin din düşmanlığı şeklinde yorumlanmasından başka bir şey değildir. Zira yapılmak istenen düzenleme; eğer tüm üniversiteli kızlara dini gerekçelerle başörtüsü takma mecburiyeti getirse idi sayın Yalçınkaya'ya hak verile bilirdi. Camilerin devlet dairesi haline getirilmesi, imamlara maaş verilmesi, Diyanet tarafından Hac organizasyonları düzenlenmesi, kurban derilerine zorla el konulması gibi uygulamalar laiklik ilkesine aykırı olmuyor da kılık kıyafet özgürlüğü mü laiklik ilkesine aykırı olmaktadır?
ÇAĞRI: Siyasi partiler başörtüsü sorununu çözecek adımları atmadığı takdirde Türkiye genelinde örtü mağdurlarının oluşturduğu platformların belirleyeceği bağımsız başörtülü adayların meclise gönderilmesi gündeme getireceğimizi bildiririz.
Daha özgür bir ülke temennisini hiç durmadan yineleyerek bir sonraki hafta ihlallerin ve kısıtlamaların son bulması duası ile sizleri emanetçilerin en iyisi olan Allah'a emanet ediyoruz. Selam ve dua ile...
Soner KARTAL