Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 312. Hafta Basın Açıklaması

Uzun soluklu olan hak ve batıl savaşında gücümüz nisbetinde ama ara vermeksizin haktan yana batıla karşı yer alma çabası içerisinde olduk. Şahit olma bilinci ve sorumluluğu ile zulmü deşifre etme tarih ve vicdanlar önünde hem bu dünyada zulme engel olmak adına hem de ilahi hesap gününde sorumluluğumuzu yerine getire bilme niyeti ile hareket ettik. Zulme karşı elimizle, dilimizle engel olma yada en azından kalbimizle buğuz etme sorumluluğumuzun olduğunu asla unutmadık. Sözlerin en güzeline uyup azda olsa devamlılık içerisinde olma çabası içerinde olduk bugüne kadar. İnsanlık tarihi ile yaşıt olan bu mücadelede bundan sonrada hakkın taraftarları olma çabamız ile burada bulunmaya devam edeceğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna beyan ederiz.

Kayseri'de yaşanan ve devamı geleceği anlaşılan bir olay, Fransa meclisinde oylanıp kabul gören " Ermeni" soykırımının inkàrını suç sayan ve bu cürümü işleyenleri hapis ve para cezası cezalandıracak olan yasayı akıllarımıza getirdi. Kayseri'de Türk ve İsrail bayan basketbol takımları arasında oynanan maç esnasında " Kahrolsun İsrail " şeklinde slogan attıkları için 30 kişi hakkında dava açıldı. Savcı iddianamesinde bu kişiler hakkında "Din, Dil, Irk, Etnik Köken, Cinsiyet Veya Mezhep Farkı Gözeterek Hakaret" suçlamasında bulunarak 1 yıl hapis cezası istemiyle mahkemeye sevk etmiştir. Dış politikada özellikle güncel olan ve Fransa ile krize sebeb olan meselede olduğu gibi insan haklarına ve ifade hürriyetine aykırılık iddiası üzerinden hareket eden devlet mekanizması söz konusu kendi vatandaşları olduğu zaman yine politik çıkarları adına sopa göstermekten geri durmuyor. Açılan bu davanın Fransa'da oylanan mesele ile hiçbir farkı yoktur. Devlet biran evvel ikiyüzlülüğü bırakmalıdır. İnsanların inanç ve düşüncelerini hapis ve para cezası yöntemi ile değiştiremeyeceğinin farkına varmalıdır. Bizler biliyor ve diyoruz ki; İsrail 63 yıl önce emperyalist güçler eli ile dünyanın ve bu coğrafyanın kalbine saplanmış bir hançer mesabesindedir. Birer terör şebekesi olan İsrail ve büyük ağabeyi ABD uyguluyor oldukları terör politikaları ile dünyayı ifsada uğratmakta ve milyonlarca insan, hayvan ve bitkinin ölümüne ve daha fazlasının da sakat kalmasına neden olmaktadırlar. Spor müsabakası adı altında da olsa bu ve bunlar gibi devletlerin insanlar nezdinde meşrulaştırılmasına karşı elimizden geldiğince mücadele edeceğimizi bildirir ve deriz ki "Kahrolsun İsrail", "Kahrolsun ABD".

Avrupa sosyalist enternasyonal toplantısında Türkiye'de Ergenekon davası aşamasında yaşanan tutuklamaları dile getirip insan haklarının ihlal edildiği ve ifade özgürlüklerinin kısıtlandığını savunan CHP zihniyeti kendi zulüm dolu politik tarihleri ile çelişkiye düşmektedir. Daha geçen hafta onlarca yıldır süren ve milyonlarca gencimizin hayalleri ile oynayan katsayı zulmüne dönük iyileştirme çabalarını yargıya taşıyacağını bildiren görev yaptığı dönemde zulmü ile meşhur yasakçı isimleri milletvekilli olarak bünyesinde barındırıyor olması özgürlükler konusunda ne denli samimi olduğunu ortaya koyan bir durumdur. CHP istiklal mahkemeleri ile yüzleşmelidir, dersimle yüzleşmelidir, İskilipli Atıf Efendinin ve binlerce mazlumun hesabını vermelidir, başörtüsü ve katsayı yüzünden mağdur ettiği milyonlarca insanla hesaplaşmalıdır ve daha sonra insan haklarından ve ifade özgürlüğünden bahsetmelidir. Başkalarından hesap sormazdan evvel kendisi hesap vermelidir. Aksi takdirde söylemleri kamuoyu nezdinde normal yollarla iktidar imkanı kalmamış ancak kendi oluşturmuş olduğu bürokratik saltanatında yıkılmaması amacı ile yapılan ve suçlarını gizlemeye dönük manevralar olarak algılanmaktan öteye anlam taşımayan süslü sözler olarak kalacaktır.

Son olarak milli güvenlik derslerinin müfredattan kaldırılması, katsayı adaletsizliğinin giderilmesi, askere sivil yargı yolunun açılması çalışmalarını olumlu bulmakla birlikte özgürlükler adına yapılması gereken daha çok iş olduğunu hatırlatmak isteriz. Özellikle kamusal alan, hizmet alan - hizmet veren gibi muallak kelimeler üzerinden mağdur edilen milyonlarca insanın hakları kayıtsız ve şartsız tekrar iade edilmeli ve müsebbiblerinden hesap sorulmalıdır.

İnsanların bir tarağın dişleri gibi eşit oldukları, zulmün alkışlanmadığı zalimin efendi olmadığı bir gün ve dünyada buluşmak temennisi ile. Zulüm sürdüğü sürece her hafta cumartesi günü burada olmaya devam edeceğiz.

 

 

Serkan CODAL
A.İ.Ö.P Adına

İ.H.H. Yönetim Kurulu Üyesi

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı EylemlerTarih 2012-01-30
Okunma Sayısı : 1601
Şube ve Temsilcilerimiz
ankara
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - Mazlumder / Ankara Şubesi
Adres: Kocatepe mah. İnkılap sokak 31/8 Kızılay Çankaya/ ANKARA
E-posta: ankaramazlumder[a]gmail.com | Telefon: 0312 419 30 40 | Faks:

Ziyaretçi Sayımız : 4203647